KAYAKÖY'ÜM
Ana Sayfa
Kayaköyümüz
Tarihimiz
Yaşam
Ulaşım
Gazinenin Avlusu
Kayaköyden Havadisler
Bune Ula Resim valla Resim
Deeee Ankete Bak Gari
Ziyaretçi defteri
İletişim
Tarihimiz

Tarihimiz

Kayaköy, Türkler'in Anadolu'ya gelisi ve ardindan Türkmen asiretlerinin göçleri sonucunda kültürel ve toplumsal yönlerden büyük bir degisiklige ugramistir. Buradaki yerli halk ile Orta Asya'dan gelen Türkler zamanla birbirlerini etkilemislerdir. Bunun sonucunda da dil-kültür birligi olusmustur. Kayaköy'ün çevresinde bulunan kalintilar oldukça dayanir. Bunlar Lidya, Roma, Hellenistik ve Bizans dönemlerini kapsamaktadir. 1308'den sonra Aydinogullari egemenligine geçer. 1800 yillarina gelinceye kadar merkezde önemli bir yapi görülmez. Osmanlilar döneminde Ali Pasa timarinin içinde yer almistir. Bugün Kayaköy'ün yazligi ve mahallesi durumundaki ALABAS denilen yer, adini bu timar sahibinden almistir. Kayaköy'ün göçebe türkmenlerce kurulusu 1810-1830 yillari arasinda olmustur. Osmanli Imperatorlugun'da padisah II. Mahmut döneminde rastlayan bu yillarda Orta Anadolu ve Toros Daglarin'dan üç yörük asireti buraya yerlesir. "ZEAMET YÖRÜGÜ" adi verilen AKKASLILAR, APLAKLILAR ve HACI HASANLILAR önceleri kislak olarak kullandiklari Kayaköy'e sirayla yerlesirler. Yazlari kullandiklari Kütahya yöresindeki AKKAS YAYLASI'na göç etmekten ilk vazgeçen: Haci Akkas Ismail olur. Rivayete göre hayvan sürüsü az olan Haci Akkas Ismail yoksul oldugu için yaylaya gitmemis. Köy ve çevresinin birçogunu yerli Rumlar'dan satin alir. Dolayisiyla ilk yerlesim girisimi böylece olusur. Bir çesit misir olan kum darisi ekerek Ödemis'e satmaya gidermis. Bu üç kabileden önce kaymakcilik yapan ve ayni zamanda demirci de olan Ahmet Kavas ile Sarialioglu adli iki ailenin yerlesim konusunda etkin oldugu söylenemez. Göçebeligin gittikce zorlasmasi, hayvanlarin susuz kalmasi, 1850'ler de mülkiyet edinme hakkinin dogmasi, eskiyalik olaylarinin artmasi, hayvanciligin yetersiz kalmasi burasinin yerlesim yeri olarak seçilmesinin önemli nedenlerindendir.

Buraya ilk yerlesenler hayvanciligi sürdürürlerken, ovanin tarimin'dan da yararlanmislardir. Üç kabile arasinda köy beyligi çesme ve cami yapimi gibi konularda yaris içinde olduklari biliniyor. Hatta Kayaköy'ün tam merkezinde bulunan çesmeye Aplak Çesmesi denilmektedir. Iki oluklu diye bilinen çesmeyi de Haci Akkas yaptirmistir. Haci Akkasoglu Ali Bey, beylik sirasi gelen Haci Hasanoglu Mehmet'ten beyligi haksiz olarak alinca, bu iki kabile arasinda rekabet baslar. Bu duruma kizan Haci Hasanlilarin bir kismi Kula-Alasehir yöresine göç ederler. Zaman içinde küçüklü-büyüklü çekisme ve anlasmazliklar daha sonraki dönemlerde de süregelmistir. Akkaslilar daha çok ovada mülk edinirlerken, Aplaklilar dag taraflarinda mal sahibi olmuslardir. Kiz alip-vermeklerde bile büyük sorunlar çikmistir.

Daha sonraki dönemlerde baska göçebe yörüklerin köye yerlestikleri görülür. 1900'lerde ilk yerlesenlerin torunlari gençliklerini yasarlarken, nüfus 200 civarindadir. Hala da kabile yasamlarini sürdürmektedirler. II. Mesrutiyet ile birlikte muhtarlik kurulmustur. Kayaköy'ün ilk muhtari Hasan Çavus'tur. Daha sonra da Kir Ibrahim uzun süre muhtarlik yapmistir. O dönemde seçim diye bir olay sözkonusu olmadigi için, köyün ileri gelenlerinin ön-ayak olmasiyla dürüst, güvenilir ve becerikli kisiler bu görevi yaparlarmis. II. Abdülhamit döneminde tüm Osmanli'da oldugu gibi Kayaköy'de de asayis ve güven ortami yoktur. Türeyen eskiyalar halki haraca baglar. "Kirseri" denilen devlet kuvvetleri de, eskiya takibi bahanesiyle köylüye büyük sikintilar çektirmislerdir. Bu dönemde iki ünlü eskiya Çakircali Mehmet Efe ile bas kizani Haci Mustafa, Kayaköy'den evlenirler. Köyü öteki eskiya ve kirserilerden kendilerince korumaya çalisirlar. (Ileride ayrintili olarak anlatilacaktir.)

Kayaköy, Kurtulus Savasi sirasinda da yine aci ve sikintilar içindedir. Yunan öncü kuvvetleri, Köyün batisindaki Kocatas mevkiinden köyü, mitralyöz atesine tutarlar. Yunanlilarin isgal sirasindaki Kayaköy'de yaptiklari ilk eylemleri budur. O dönemdeki köyün yetiskin erkeklerinin büyük bir kismi savaslarda öldüklerinden Yunanlilara karsi ayrica bir direnis olmamistir. Denizli'den gelen misafir bir gençle birkaç köylü Zeytintepe sirtlarinda Yunanlilarla çatismaya girerler. Bu çatisma sirasinda genç misafir sehit düser. Tarih 1 Haziran 1919'u gösterdiginde bir pazar günü Kayaköy fiilen isgal edilir. Kadinlar ve çocuklar komsu Sekiköy'ün arkasinda bulunan Kirse Tepe'sine dogru kaçarak köyü bosaltirlar. Bir süre sonra da geri dönerler. Yunan kuvvetleri köye bir jandarma karakolu kurarlar. Sik sik köylüyü bugünkü büyük caminin oldugu yerdeki mecide toplayarak, sorguya çekerler. O dönemin köylüsü gündüz Yunanlilardan, gece ise çetelerden oldukca çekmistir. Dönemin muhtari Mestan Aga, Kayaköy için büyük fedakarliklar yapmistir. Cumhuriyet döneminde de sorunlar bitmemistir. Cahillik, yokluk, hatir ve adam kayirma ile çesitli hastaliklar köylünün birlik-bütünlügünü sarsmistir. Bu dönemde köye disaridan göçler sonucu (Rumeli'den Emin Dayigil ve Hasimgil) nüfus artmistir. II. Dünya Savasi sonrasi bütün Türkiye'de gözlenen bolluk ve refah artisi, köye de yansimistir. Kredilerin yükselmesi, sose yolu vergisinin kaldirilmasi, yeri yol yapimi köylüyü biraz olsun raharlatmistir.

I. Dünya Savasi'nda birçok Kayaköylü genç ölmüstür. Savasta kalanlarin listesi bugünkü belediye binasi önüne asilmis ve 50-60 kisinin bir daha dönmeyecegi anlasilmistir. Bunlarin birçogu Çanakkale ve Yemen'de kalmistir. O zamanki toplam köy nüfusu 300 civarindadir. Arastirmasi ve projesi Ayhan DAYAN tarafindan yapilan, Sehitler Aniti, görkemli bir törenle 1998 yilinin 18 Mart günü Ödemis Kaymakami Ünal Erdogan tarafindan açildi. Maliyetini Musa Yenilmez baskanligindaki Kayaköy Belediyesi karsiladi.

 


Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol